İŞYERLERİNDE AYDINLATMA NEDEN YAPILMAKTADIR?
İşyerlerinde güvenli bir çalışma ortamı sağlanmasında, görsel işlerin kolaylıkla yapılmasında ve uygun bir görüş alanı oluşturulmasında önemlidir.
Tanımlar
Bir yüzeye düşen ışık miktarına aydınlatma şiddeti denir. Aydınlatma şiddetinin birimi lükstür.
Lüks metre; bir ortamın aydınlatmasını basit ve hızlı bir şekilde ölçmemizi sağlayan bir araçtır. Ölçü birimi lüks’ tür.
AYDINLATMA ÖLÇÜMÜ NASIL YAPILIR?
Aydınlatma ölçümü yapılması kolaydır. Fakat, her ölçümün nasıl yapılacağına dair belirli standartlar ve ölçüm yöntemleri vardır. Aydınlatma ölçümü TS EN 12464 standardı geçerli olup, ölçüm yöntemlerinde COHRS 928-1-IPG-039 standardı kullanılır.
ÖLÇÜMÜ İLE İLGİLİ YASAL MEVZUATLAR NELERDİR?
Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı 28 temmuz 2013 tarihinde 28721 sayılı çalışanların gürültü ile ilgili risklerden korunmalarına dair yönetmelik yayınlamıştır.
Yönetmelik 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu kapsamındaki işyerlerinde uygulanmaktadır. Gürültü ölçümleri TS 2607 ISO 1999:2005 akustik, iş yerinde maruz kalınan gürültünün tayini yapılmaktadır.
(https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/07/20130728-11.html)
Tanımlar
Gürültü; hoşa gitmeyen, istenmeyen, rahatsız edici ses olarak tanımlanabilir. Belli bir yapısı olmayan, kişiyi bedensel ve ruhsal olarak olumsuz etkileyen, insanların işitme sağlığını ve algılamasını bozan, iş performansını azaltan, çevrenin sakinliğini yok ederek niteliğini değiştiren çevre kirliliği türüdür. Endüstrideki gürültü ise, işyerlerinde çalışanların üzerinde fizyolojik ve psikolojik etkiler bırakan ve iş verimini olumsuz yönde etkileyen sesler olarak tanımlanmaktadır.
Yönetmelikte, maruziyet eylem değerleri ve maruziyet sınır değerleri şu şekilde belirtilmiştir:
En yüksek maruziyet etkin değeri lex,8h=85db(a)
En düşük maruziyet etkin değeri lex,8h = 80db(a)
Maruziyet sınır değerleri: (lex, 8saat) = 87 db(a)
Ortam Gürültü Ölçümü Nasıl Yapılır?
Yetkili kişiler tarafından, türkak ve isgüm’den akredite olan firmalar tarafından gerçekleştirilir.
Gürültüye maruz kalan kişilerin çalışma alanında ölçüm yapılır.
Yapılan ölçüm sonrası ortaya çıkan değerler raporlanır. Bu rapor sonucunda ölçüm sonucu çıkan değer ve aşınılmaması gereken sınır değer belirtilir.
Ölçüm sonucu değerler sınır değerleri aşıyorsa firma yetkililerine işin uzmanları tarafından bilgilendirme yapılır ve gerekli önlemler için tavsiyelerde bulunulur.
ORTAM GÜRÜLTÜ ÖLÇÜMÜ NASIL YAPILIR?
Yetkili kişiler tarafından, türkak ve isgüm’den akredite olan firmalar tarafından gerçekleştirilir.
Gürültüye maruz kalan kişilerin çalışma alanında ölçüm yapılır. Yapılan ölçüm sonrası ortaya çıkan değerler raporlanır. Bu rapor sonucunda ölçüm sonucu çıkan değer ve aşınılmaması gereken sınır değer belirtilir.
Ölçüm sonucu değerler sınır değerleri aşıyorsa firma yetkililerine işin uzmanları tarafından bilgilendirme yapılır ve gerekli önlemler için tavsiyelerde bulunulur.
TERMAL KONFOR ÖLÇÜMÜ
Termal Konfor Ölçümü İşyeri Bina Ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık Ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik gereği iş yerleri ve fabrikaların yaptırması zorunlu olduğu analizdir. İşyerlerinde termal konfor şartlarının çalışanları rahatsız etmeyecek, çalışanların fiziksel ve psikolojik durumlarını olumsuz etkilemeyecek şekilde olması esastır. Çalışılan ortamın sıcaklığının çalışma şekline ve çalışanların harcadıkları güce uygun olması sağlanır. Dinlenme, bekleme, soyunma yerleri, duş ve tuvaletler, yemekhaneler, kantinler ve ilk yardım odaları kullanım amaçlarına göre yeterli sıcaklıkta bulundurulur. Isıtma ve soğutma amacıyla kullanılan araçlar, çalışanı rahatsız etmeyecek ve kaza riski oluşturmayacak şekilde yerleştirilir, bakım ve kontrolleri yapılır. Termal konfor şartlarının ölçümünü TS EN ISO 7730 (Sıcak ortamlar Wbgt (Yaş-hazne Küre Sıcaklığı )İndeksine Göre Isının Çalışan Üzerindeki Baskısının Tahmini), TS EN 27243 (Termal Konfor Ölçümü) Standarlarına göre yapılır.
ORTAM VE KİŞİSEL TOPLAM TOZ/SOLUNABİLİR TOZ ÖLÇÜMÜ
20.06.2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre çıkarılan, 05.11.2013 tarih ve 28812 sayılı “Tozla Mücadele Yönetmeliği” yasal mevzuatlarıdır. 24.01.2017 tarih ve 29958 sayılı “İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizi Yapan Laboratuvarlar Hakkındaki Yönetmeliğin” İkinci Bölüm Yükümlülükler ve Uyulması Gereken Kurallar, İşverenlerin Yükümlülükleri isimli 5. Maddesinde; “İşveren, iş yerinde bulunan, kullanılan veya herhangi bir şekilde işlem gören maddelerin ve çalışma ortam koşullarının tehlikelerinden, zararlı etkilerinden çalışanları korumak zorundadır. Güvenli bir çalışma ortamı sağlamak amacıyla çalışma ortamındaki kişisel maruziyetlere veya çalışma ortamına yönelik fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlere yönelik ölçüm, test, analiz ve değerlendirmeleri, yeterlilik belgesine haiz laboratuvarlara yaptırmakla yükümlüdür.” Buna göre işverenler, iş yerindeki çalışma ortam koşullarına göre İşyeri Ortam ve Kişisel Toz Mazuriyet Ölçümlerini yaptırmak zorundadır.
YASAL MEVZUAT, YÖNETMELİK VE STANDARTLAR
Tozla Mücadele Yönetmeliği
MADDE 6 – (1) İşveren, çalışanlarının sağlık ve güvenliğini tehlikeye atacak, işyerinde bulunan tozlardan kaynaklanan olumsuz etkileri belirlemek üzere, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde risk değerlendirmesi yapmakla yükümlüdür.
(2) Tozlu işlerde yapılacak risk değerlendirmesinde aşağıda belirtilen hususlar özellikle dikkate alınır.
1. a) Ortamda bulunan tozun çeşidi,
2. b) Ortamda bulunan tozun sağlık ve güvenlik yönünden tehlike ve zararları,
3. c) Maruziyetin düzeyi, süresi ve sıklığı,
ç) Bu Yönetmeliğin Ek-1’inde yer alan mesleki maruziyet sınır değerleri,
1. d) Toz ölçüm sonuçları,
2. e) Alınması gereken önleyici tedbirleri,
3. f) Varsa daha önce yapılmış olan sağlık gözetimlerinin sonuçları.
MADDE 8 – (1) İşveren, her türlü tozun meydana geldiği işyerlerinde 20.8.2013 tarihli ve 28741 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizi Yapan Laboratuvarlar Hakkında Yönetmelik hükümleri saklı kalmak kaydıyla;
1. a) Risk değerlendirmesi sonucuna göre belirlenen periyodik aralıklarla toz ölçümlerinin yapılmasını,
2. b) İşyerinde çalışanların toz maruziyetinin bulunduğu koşullarda herhangi bir değişiklik olduğunda bu ölçümlerin tekrarlanmasını,
3. c) Ölçüm sonuçlarının, Ek-1’de belirtilen mesleki maruziyet sınır değerleri dikkate alınarak değerlendirilmesini,
ç) İşyerinde yapılacak denetimler için toz ölçümlerinin Genel Müdürlükçe ön yeterlik veya yeterlik belgesi verilen laboratuvarlarca yapılmasını sağlar.
MADDE 9 – (1) Tozlar için mesleki maruziyet sınır değerleri, Ek-1’de yer alan tabloda belirtilen değerlerin üstünde olamaz.
(2) Tozlu işyerlerinde toz oluşumunun önlenmesi, tozun çalışma ortamına yayılmadan kaynağında yok edilmesi veya tozun bastırılması gibi diğer yöntemler ile toz yoğunluğunun Ek-1’deki değerlerin altına düşürülmesi için çalışmalar yapılır. Bu çalışmalar sonucunda toz ölçümü yenilenir ve toz yoğunluğunun uyulması gereken değerde olduğu veya altına düştüğü tespit edildiğinde çalışma izni verilir.
MADDE 15 – (1) İşveren, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 16. Ve 17. Maddelerinde ve 15/5/2013 tarihli ve 28648 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtilen hususlar saklı kalmak kaydıyla çalışanların ve temsilcilerinin eğitim ve bilgilendirilmelerini sağlar. Bu eğitim ve bilgilendirilmeler özellikle aşağıdaki hususları içerir.
1. a) Risk değerlendirmesi sonucunda elde edilen bilgiler
2. b) İşyerinde bulunan tozun çeşidinin tanınması, tozdan kaynaklanan sağlık ve güvenlik riskleri, meslek hastalıkları, mesleki maruziyet sınır değerleri ve diğer yasal düzenlemeler hakkında bilgiler
3. c) Çalışanların kendilerini ve diğer çalışanları tehlikelerden koruması için yapılması gerekenler ve alınacak önlemler
4. d) Kişisel koruyucu donanımların doğru kullanımı ve bakımı
ORTAM GAZ ÖLÇÜMÜ
İşyerinde havada bulunan, solunumla maruz kalınan kimyasal maddelerin belirlenmesi ve sınır değerleri ile karşılaştırılması, ortamda bulunan kimyasalların çalışanlara etkisi ve sağlığa zararlarını belirlemek üzere yapılması gerekmektedir. Detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.
ORTAM VE KİŞİSEL VOC (UÇUCU ORGANİK BİLEŞENLER)
Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Hakkında Yönetmelik Kapsamında belirtilen maruziyet sınır değerlerine uygun ortamın olup olmadığını anlamak için yapılan hava kalitesi ölçümüdür. Havada bulunan organik solvent ya da kimyasal buharların mg/m3 ya da ppm şeklinde ölçülmesi ve bu değerlerin sınır değerler ile karşılaştırılmasına uçucu organik bileşimi ölçümü (VOC) denir.
ELEKTROMANYETİK ALAN ÖLÇÜMÜ
Elektromanyetik alan, elektrik yüklü cisimlerin çevrelerinde yarattıkları ve diğer yüklü cisimler üzerinde kuvvet uygulayan bir etkidir. Elektromanyetik alanlar elektrik ve manyetik alanların bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Frekans yükseldikçe dalga boyu kısalır ve alanda yayılan enerji yükselir.
Elektrik ve elektromanyetik alanlar doğada kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Doğal elektromanyetik alan, yer küre etrafında kuzey-güney doğrultusunda mevcut olup kuşlar ve balıkların yön bulmalarına yardımcı olan ancak gözle görülemeyen dalgalardan oluşmaktadır. Doğal elektrik alan ise atmosferde meydana gelen yıldırım, şimşek oluşumları ile lokal olarak ortaya çıkmaktadır. Doğal elektrik ve elektromanyetik alanların yanı sıra insan yapımı kaynaklardan yayılan elektrik ve elektromanyetik alanlar günlük hayatta tüm çevreyi kaplamış bulunmaktadır. İnsan yapısı kaynaklar arasında X ışınlarının kaynağı olan röntgen cihazları, düşük frekanslı elektromanyetik dalga kaynağı olan elektrik soketleri, yüksek frekanslı radyo dalgaları yayan TV anteni, radyo istasyonu veya mobil telefon istasyonları gibi veri iletim hatları yer almaktadır.
Gama ışınları: 0,01 nanometreden daha küçük dalga boylu ışınlar olup bir atom çekirdeğinin çapından daha küçük dalga boylu dalgalar içerirler. Elektromanyetik spektrum içinde en yüksek enerjili ve frekanslı bölgede yer alırlar.
X ışınları: 0.01 ile 10 nanometre (bir atomun boyu kadar) arasında dalga boyuna sahip ışınlardır.
Morötesi (UV) Radyasyon: 10 ile 310 nanometre (yaklaşık olarak bir virüs boyutunda) arasında dalga boyuna sahip ışınlardır. A, B ve C olmak üzere üç kısımda incelenirler. Kısa dalga boylu morötesi ışınlar zararlı olabilirler.
Görünür ışık: 400 ile 700 nanometre (bir molekül ile tek hücreli arası boyda) dalga boyları arasındaki ışınları kapsar. Işık olarak tanımlanmakta olan elektromanyetik spektrumun bu küçük bölümü insan gözü ile görülebilir. Bu bölümde mor ile başlayan ve kırmızıyla biten renkler vardır.
Kızılötesi (IR) Radyasyon: 710 nanometreden 1 milimetre arası (iğne ucu ile küçük bir tohum kadar boyda) dalga boylarına sahip ışınları kapsar.
Mikrodalga Radyasyonu: 1 mm ile 1 metre arası dalga boylarına sahip ısınları kapsar. Radarlarda kullanılan çok kısa dalga boyuna sahip radyo dalgalarıdır. Aynı zamanda mikrodalga fırınlarda ve kablo gerektirmeyen uzak mesafe iletişimlerde kullanılır.
Radyo Dalgaları: 1 milimetreden uzun dalgalardır. En uzun dalga boyuna sahip olduklarından en düşük enerjiye ve sıcaklığa da sahiplerdir. Radyo dalgaları her yerde bulunabilir. Bu dalgaların kaynakları elektrik titreşimleridir. Telefon, televizyon ve radyoda bağlantı kablosu gerektirmeden kullanımı sağlar.
TÜM VÜCUT VE EL-KOL TİTREŞİM ÖLÇÜMÜ
Titreşim ölçümü iş sağlığı ve güvenliği kanununa bağlı olan Çalışanların Titreşimle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik kapsamında, çalışanların mekanik titreşime maruz kalmaları sonucu oluşabilecek sağlık ve güvenlik risklerinden korunmalarını öngörmek maksadı ile titreşim ölçümü yapılır. Bu ölçümler TS EN ISO 5349-2, TS EN ISO 5349-1 ve 2, TS EN 1032+A1:2011, TS ISO 2631-1 standartlarına göre yapılır. Çıkan sonuçlar Maruziyet Sınır Değerleri ve Maruziyet Eylem Değerlerine göre değerlendirilip raporlanmaktadır.
TOPRAKLAMA ÖLÇÜMÜ, ELEKTRİK TESİSAT UYGUNLUK RAPORU VE PARATONER ÖLÇÜMÜ
Topraklama Ölçümü Nedir?
Elektrikli işletme araçlarının, aktif olmayan (normal işletmede gerilim altında olmayan) metal kısımlarının bir iletken üzerinden toprakla birleştirmesi için kurulan sisteme topraklama tesisatı denir.
Topraklama direnci ise toprağın elektrik akımını geçirebilmesi esnasında gösterdiği tepkidir. Topraklama ölçümü, toprak direnci test cihazı (Toprak Megeri) kullanılarak hassasiyetle yapılmalıdır.
Topraklama Ölçümü Neden Yapılır?
Topraklama sayesinde cihaz üzerindeki kaçak akımlar ve statik elektrik toprağa akacaktır. Böylece can güvenliği sağlanacak ve cihazların zarar görmesi önlenecektir.
Topraklamanın görevini yapabilmesi için cihazın gövdesinden toprağa kadar olan elektriksel direncin yeterince düşük olması gerekir. Söz konusu direncin, periyodik olarak kontrol edilmesi gerekmektedir.
İşçi Sağlığı ve İş güvenliği Tüzüğünün 270-354 maddeleri gereği elektrik tesislerinde topraklama yapılması gereklidir. Ayrıca 21.08.2001 tarih ve 24500 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği’nin 7. Ve 10. Maddeleri gereğince topraklama tesisatının yapılması ve periyodik olarak ölçülmesi zorunlu hale getirilmiştir.
Topraklama Ölçümü Nasıl Yapılır?
Ölçümler, yetkili mühendislerin kontrolünde, alanında uzman kişiler tarafından yapılmalı ve raporlanmalıdır.
Topraklama ölçümünde kullanılan cihazın kalibrasyonu yapılmış olmalıdır. Paratoner topraklama ölçümlerinde paratoner irtibatı kesilerek kontrol klemensinden ölçüm yapılmalıdır. Ölçüm yapılan yer eğer fabrika ise topraklama sistemi mutlaka araştırılmalıdır. Eğer TN sistemi uygulanıyorsa çevrim empedansı koruma iletken kesitleri projesinden kontrol edilmelidir. Koruma iletkenlerinin (TN sisteminde) mutlaka ana panodaki (trafo çıkışı) nötr barasına bağlı olup olmadığı kontrol edilmelidir.
Ölçüm periyodu, işletmenin yapısına ve ekipmanın fiziki durumuna göre değişkenlik göstermelidir. Direklerin topraklama ölçümünde direk ile olan irtibat sökülmemelidir.
Elektrik İç Tesisat Ölçüm ve Kontrollerinin Kapsamı
• Sigortalar, şalterler, artık akım koruma düzenekleri, prizler vb. elektriksel elemanların kontrolü
• Artık akım koruma düzenekleri testleri (Açma akımı ve Süresinin tespiti)
• Gerilim düşümleri ölçümü
• Panolarda güvenlik kontrolü ve panolarda bulunan kabloların akım taşıma kapasitelerinin ve ilgili bağlantıların kontrolleri
• Panolardaki, tek hat şeması, etiketlendirmelerinin, elektriksel tehlike ve uyarı işaretlerinin kontrolü
• Pano ve sigorta kutularındaki kabloların, renk kodlamasının kontrolü
• Pano topraklama ve nötr baralarının kontrolü
• Topraklama iletkeninin süreklilik kontrolü ve topraklama ölçüm kontrolleri, izolasyon direnci ölçümleri şeklindedir.
PERİYODİK KONTROL VE MUAYENE
İş ekipmanlarının zaman içinde yıpranması ve aşınması büyük kazalara yol açabilen bir tehlike kaynağıdır. Patlayan kazanlar, devrilen veya halatı kopan vinçler, yüksekten düşen asansörler, elektrik çarpmaları, elektrikten kaynaklı yangınlar, yangın sırasında çalışmayan yangın söndürme tesisatları, yeterli ve uygun hava sağlamayan havalandırma tesisatları gibi birçok nedenle her yıl çok sayıda insan hayatını kaybetmekte veya sağlığı bozulmaktadır. İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve güvenlik Şartları Yönetmeliği göre bu ekipmanların kontrollerinin en az yılda bir kez yapılması yasal bir zorunluluktur.
Periyodik kontrollerin sağlıklı ve güvenilir olması için dikkat edilmesi gereken konuların öne çıkanları aşağıda sunulmaktadır:
Periyodik kontrol personeli yönetmelikte belirtilen unvanlara sahip olmalıdır, ancak uygun unvana sahip olmak tek başına yetersizdir. Ayrıca bu personel ilgili standartları ve iş sağlığı ve güvenliği mevzuatını bilmeli, yaptığı işin öneminin farkında olmalıdır.
Personel gerçekleştirdiği kontrollerin sonuçları hakkında hiçbir mali ve idari baskıya veya teşvike uğramadan teknik ve yasal düzenlemelere göre karar verebilmelidir.
Kontrollerde uygun özellikte, sonuçların doğruluğu konusunda güven veren, kalibrasyonlu ölçü ekipmanları kullanılmalıdır.
Kontroller sırasında gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmalıdır.
Periyodik kontroller işyerinde gerçekleştirilecek risk değerlendirmesine uygun periyotlarda gerçekleştirilmelidir. Periyodik kontrol aralığı, yönetmelikte belirtilen bazı istisnalar dışında, en fazla 1 yıllık periyodla yapılır. Örneğin yapı iskelelerinde 6 ay, taşınabilir gaz tüpleri için 3 yıl, sıvılaştırılmış gaz tankları (yeraltı ve yerüstü) için 10 yıl olabilir. Ancak güvenli çalışma için üreticinin belirlediği periyotlar, ekipmanların kullanım sıklığı, kullanım koşulları vb. şartlar göz önünde bulundurularak işyerinde yapılacak risk değerlendirmelerinde daha düşük periyotlar belirlenmesi gerekebilir.
PERİYODİK KONTROL KAPSAMINA GİREN EKİPMANLAR:
• KALDIRMA ARAÇLARININ PERİYODİK KONTROL VE MUAYENESİ
• BASINÇLI KAPLARIN PERİYODİK KONTROL VE MUAYENESİ
• İŞ MAKİNELERİNİN PERİYODİK KONTROL VE MUAYENESİ
• İSKELENİN PERİYODİK KONTROL VE MUAYENESİ
• YANGIN TESİSATININ PERİYODİK KONTROL VE MUAYENESİ
• HAVALANDIRMA TESİSAT KONTROLÜ VE ASPİRASYON ANALİZİ